Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Seviyorsan git evlen bence” ifadelerini kullandı. Hemen sonra yaptığı paylaşımda ise aile yılı etiketini kullanarak “Aile gençlik fonu” internet sitesinin adresini paylaştı.
Yurttaşlar paylaşımın altına yaptığı yorumlarda bakanlığa yoğun tepki gösterdi. Kimi yurttaş gelinlik fiyatlarından, kimi yurttaş ise ekonomik kriz sebebiyle henüz yiyecek gıda bulmakta sorun yaşayan insanların sorunlarından yakındı.
Kimi yurttaşlar ev kiralarının yüksekliğine dikkat çekerken, kimisi bebek bezinin, mamaların pahalılığını vurguladı. Yurttaşların yorumları, aynı zamanda iktidarın “aile” kavramını nasıl değerlendirdiğinin soru işareti olarak hafızalara kazındığını da yeniden gündeme getirmiş oldu. Gençlerin ekonomik kaygılardan, kadın haklarını koruyan politikalardan kaynaklı olarak evliliğe duyduğu güvensizlik, yeniden ortaya çıktı.
“GENÇLERİ TOPLUMSAL NORM VE GELENEKLERLE BASKI ALTINA ALIYORLAR”
CHP Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, konuyu Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Nazlıaka, “AKP iktidarının ‘aile yılı’ söylemi, gençleri yalnızca evliliğe teşvik etmeye yönelik yüzeysel bir politika olmaktan öteye gitmiyor” dedi. “AKP iktidarının gençlerin önceliklerine odaklanmak yerine onları toplumsal norm ve gelenekler üzerinden baskı altına aldığını” belirten Nazlıaka, “Gençler, iş bulabilmek, özgürlüklerini güvence altına alabilmek, eğitimlerini sürdürebilmek ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için mücadele etmektedir. Yapılan desteklere bakıldığı zaman; göstermelik yardımların düğün ya da ev kurma ihtiyaçlarını karşılayamadığı açıktır” ifadelerini kullandı.
“DÖNEMİN GERÇEĞİYLE ÖRTÜŞMÜYOR”
AKP iktidarının ‘Aile yılı’ söylemine ilişkin konuşan Nazlıaka, “Ailelerin ciddi travmalar yaşadığı, birçok ailenin toplu can verdiği bir dönemin gerçeğiyle örtüşmemektedir. Bugün aileler yangınlarla, depremlerle, işsizlikle ve geçim derdiyle sınanmaktadır. Aile içi şiddet vakaları artarken, açlık ve yoksulluk nedeniyle aile üyeleri intihar ediyor. Aileler, sadece hayatta kalmaya çalışıyor, ekmek parasını bulmakta dahi zorlanıyor. İşsizlik oranları artarken, evlerine ekmek götüremeyen insanlar, yalnızca bedensel değil, ruhsal olarak da tükeniyor. Böyle bir ortamda, sadece ‘evlenin’ demekle sorunların çözüleceğini düşünmek, halkın gerçek sorunlarını görmemek anlamına gelir” diye konuştu.
“CİDDİYETSİZLİK VE GERÇEKLERDEN KOPMUŞ BİR ANLAYIŞ”
Aile yılı söyleminin “maskaralık” halini aldığını vurgulayan Nazlıaka, “Aileler, sadece evlenmek değil, evliliklerini sürdürebilmek için gerekli olan ekonomik, psikolojik ve sosyal koşulları istiyor. Bu da hükümetin sadece ‘aile değerleri’ üzerinden şekillenen bir politika izlemektense, işsizlikle mücadele, ekonomik istikrar sağlama ve şiddet gibi toplumsal sorunlarla etkin bir şekilde başa çıkacak adımlar atmasını gerektiriyor” dedi.
“BAKAN GÖKTAŞ, KENDİ AİLESİNİ KORUMAKLA MEŞGUL”
Yunus Emre Vakfı’nda gündeme gelen naylon fatura skandalının ardından Yunus Emre Enstitüsü’nün iki önemli ismi istifa etti. Bu isimlerden biri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın eşi Rahmi Göktaş’tı. Söz konusu istifaya dikkat çeken Nazlıaka, “Bakan Mahinur Özdemir Göktaş kendi ailesini korumakla meşgul” ifadelerini kullandı.
More Stories
TÜİK rakamıyla açıkladı “Bir hurma bir bardak su” lafta kaldı Saray’ın günlük iftar maliyeti dudak uçuklattı
Bakan Kurum fırsatçılara resti çekti! Kapatıp, mühürleyin gitsin!
Kahta Belediyesi’nden Dünya Kadınlar Günü Kutlaması